'Insanlık'tan çıkmışız! Hiç farkında değiliz
Evden cikmadan hemen once manasiz bir hediye paketleme rafya bulma telasindayim. Agrimda olunca haliyle komik gozukuyor olmaliyim ki koca merak ediyor neyle ugrastigimi. "Bugun gidecegimiz davete gelecek bir isim gordum gecenlerde bana mail atan bayan olabilir epeydir donemedim ona o ise eger surpriz yapmak istiyorum, kardesi icin istedigi kupeleri paketliyorum". Soner saskin soruyor "koca istanbulda sana mail atan kadin mi gelecek yemege? Nasil anladin?" Cevabim sacma elbet "ismi benziyor olamaz mi dersin?" Guluyor hatta agrim olmasa saglam dalga gececek hissediyorum. "Iyi bakalim neredeyse imkansiz cookk dusuk ihtimal ama al hadi yanina bakalim"
Yoldayiz, anlamsiz bir trafik herkes durmus ama zaman akmakta elbet inadina. Hic bilmedigim tanimadigim hatta hic sesini bile duymadigim insanlarin icten davetine gidiyorum. Soner diyorum gulerek, "ne yapiyoruz biz?"
Oyle ya ben ki arkadaslariyla bile evlerinde gorusmeyi sevmeyen, kolay kolay kimsenin evine girmek istemeyen, herkesin mabedi kendine kutsal, tanismayan insanlar arasinda enerji transferi tehlikeli ve gereksiz, ne yasandigindan habersiz oldugun yerlere korunmasiz girmek manasiz gibi inanclarla yabanci auralardan kacmayi prensip edinen biriyim istanbul gibi bir yerde ustelik bunu neden yapiyorum anlsm veremiyorum o esnada. Hatta soner bir ara geri mi donsek diyor urkerek, gulusuyoruz. Dogru ama hani dusununce kesip atsalar bizi kimsenin de ruhu duymaz.
Evi bulup iceriye girmemizle tum tereddut dagildi. Herkes gulumsuyor. Kimi isten cikmis apar topar karsidan gelmis, kimi yorgun kimi uykusuz ama hepsi guluyor hepsi bize de bizden sonra gelen herkese de kalkiyir selam veriyor sariliyor hal hatir soruyor. Hanimlar mutfakta harika yemekler hazirlaniyor. Evin sahibini dus alip yatmasi icin iceriye gonderdiklerini dinlenmeye ihtiyaci oldugu icin isleri devraldiklarini ogreniyoruz. Ne mutlu! Ne guzel dostlar... Ikramlar, icecekler, cerezler, meyveler hazirlaniyor hep birlikte. Hep birlikte yeniliyor hep birlikte toplaniyor. Herkes mutlu.
Zumbara konusuluyor, permakultur konusuluyor, kutsal ekonomi konusuluyor. Dunyayi kurtariyor insanlar bu odada! Dokunduklari kadarini de olsa evet dunyayi kurtariyorlar ve hayatlara dokunuyorlar.
Hic tanimadigimiz onlarca yuzle bir cember olusturuyoruz ve onlarca hayatdas, hayaldas, acıdas oluveriyor, bir anda kalplerce dost ediniyoruz.
Dinlerken ates konusurken su oluyoruz. Tikanana bir nefes yorulana soluklanma firsati hediye ediyoruz kucaklasmalarla. Evde hazirladigin paketin sahibinin orada olusuna, en cok soner ve ben sasiriyoruz. Gozlerinden yaslar suzuldugu anda ustelik hissediyorum o oldugunu bir arkadasimiza sorup teyit edip paketi uzattigimda gozlerindeki bulutlarin bir an dagilmasi, ikimizinde saskinlığı ve heyecanla karisik bir mucize yasamasi, ikimizin de sasirtici sekilde orada olmasi aciklanamaz ve paha bicilemez!
Her seyi anliyor gibi oluyoruz, hic bir sey bilmiyor gibi hissediyoruz, her seyi asmisiz gibi geliyor, hiclikte kayboluyor, 'birlik'te bulusuyoruz.
'Insanlik'tan eser yok odada! Kimse siddet yanlisi degil, kimse son model arabalari, gokdelenlerdeki katlari, marinadaki yatlari lükküs hayatlari konusmuyor.
Sevgiyle askla dilekler tutuyoruz birbirimiz icin sessizce kalpten, birisi içini dökerken. Hepimiz belki en son evden cikarken ayni seyleri dusunuyoruz. Davet sahibinin acisina acil sifa!
***NOT: Yaziyi okuyan herkesten de rica ediyorum tanimasaniz da kocaman yuregi var bilin ve saglik problemleri olan guzel yurege sifa dileyin. O her iyi dilegin sifalandirici olduguna tum yuregiyle inaniyor! Ve ben de sizlerin guzel kalplerinin essiz dileklerinin her hastaliga sifa getirecegine sonsuz guveniyorum...