İĞRENÇ GERÇEK: BUZDOLABINDAKİ, PAKETLİ YUMURTA
Geçenlerde çok sevdiğim bir hocanın konuşmasını dinlerken şunları duydum "hı hı sana yumurta veriyorlar evet tavuk yaptı doğal ama aslında yumurtanın sarısını bile endüstri koyuyor oraya, çünkü yumurtanın sarısı güneşten gelir güneş görecek ve güneş gören temiz şeyler yiyecek ki yumurtasında sarı olsun tavuğun" şimdi düşün bakalım jass o tavuklar hiç güneş görmedikleri afedersin çik kadar kafeste güneş gören şeyler de yemediklerine göre kim koydu o sarıyı oraya?
Az önce de buzdolabını açınca bir aydınlanma(!) tavuk ortam ısısında yumurtluyor, hatta içinden civciv çıkacak olan yumurtanın besin kalitesi ve yavrucuğun sağlıklı gelişimi için falan asla belli bir ısının altına düşmemesi gerekiyor ama biz yumurtayı buzdolabına koyuyoruz! Bi dakka lan! Cızztt cızztt!
Yes beybi bu düşünce işte öyle de dertlere kardı ki beni sorma... Azıcık derinine meseleyi kazınca iğrençli sonuçlar çıktı altından ki yine insanlığın yüz karası şeyler. Çook çok detaya girmeyeceğim. Endüstriyel tesislerde hormonlarla, güneş ışığı görmeden, toprağa basmadan yetiştirilip sömürülen "tavuk benzeri canlıların" etini yumurtasını falan zaten tüketmemeli, çünkü biz tükettikçe o canlar orada eziyet çekiyorlar. Organik tavuk meselesi bana zaten hiiiçç mantıklı gelmiyor! Hatta ben organik meselesinin bazı köşelerini bayaca sevmiyor itici buluyorum. Çünkü tavuk dediğin organik olamaz gibi geliyor bana, bırakırsın dolaşır ne bulursa yer nereden bileceksin her yediği organik mi? Dolayısıyla organik etiketi olan tavuk ve yumurta yine hapsedilen acı çektirilen işkence gören hayvancıklar demek benim için, üzülüyorum. Serbest gezeni, kendi keyfinin kahyası tavuklar candır, onu yapıp tavuğunun canlı olduğunun farkında olan çiftçi çok yaşasın.
Saklama koşullarına gelince yumurta buzdolabı dışında serinde saklanabiliyor hattaaa çok yakın zamana kadar da öyleydi anımsarsanız bizler küçükken bakkalda pazarda tezgah üstünde sepette samanların üzerinde dururdu yumurtalar, bir düşünün... Peki ne oldu da girdi buzdolabına?
Şöyle ki benim canım amerikalı biraderlerim endüstriyel çiftlikleri tavukların ha bire yumurtlatılıp fazla fazla yumurta üretip her yerlere satabilecekleri sistemi bulunca uzuuunn mesafelere de taşıma yapmaya karar veriyorlar... Ömrü uzatmanın bir kaç yolunu buluyorlar şunda karar kılıyorlar;
Satacakları yumurtaları da bir güzel yıkayıp parlatıp öyle transfer ediyorlar. (bildiğin şampuanlı, kimyasallı antibakteriyel, zehirli yani, yıkama yapıyorlarmış paketlemeden önce, dimağım durdu! detay istiyorsan nette araştır bilgi mevcut dünyalı dostum) İşte o yıkama yumurta kabuğundaki porları (delikleri) kaplayan koruyucu tabakayı ortadan kaldırıp geçişe uygun kıldığından mütevellit etrafındaki bakterileerr hoopp yumurtanın içineee... (işin en ironik kısmı biz zavallı sehir balkon bahçecileri güya kimyasal kullanmamak için yumurta kabuğunu gübre yapıyoruz, kimyasalla yıkanmış kabuğu, içim acıdı)
Hatta inanmazsın, yumurta yıkama makinesi diye bir şey var... Yumurtayı önce kimyasallı sularla yıkayıp doğal bariyerini ortadan kaldırıyorlar sonra da yağlıyorlarmış! Şaşkınım... ( o yağların içerikleri ayrı korku konusu)
Bu yıkamalar esnasında illa ki kabuktan yumurta içerisine bakteri geçişi oluyormuş. Olmaması mümkün değil. Dolayısıyla madem bakteri bulaşı oldu o zaman biz de YUMURTAYI BUZDOLABINA KOYALIM DA BAKTERİLER ÜREYECEKSE BİLE YAVAŞ ÜRESİN demişler. 1910lar civarında böylelikle yumurta buzdolabına girmiş.
Avrupa standartları diye diye en sonunda sanırım 2012 civarında bizde de bütün yumurtaları buzdolabına sokma çabalarına başlamışlar. Buzdolabı olmayan yerlerde yumurta satışını engellemek istemişler. Şuan son durum ne bilmiyorum.
Böyle bir bilgi öldürücü :( Bundan böyle bileceğim ki buzdolabına girmiş bir yumurta kimyasalla yıkanmış garip yağlarla yağlanmış içerisinde bolca bakteri olan ve onlar üremesin diye de doğutulmuş yumurta!
Yumurtayı eşim çok sevmese hayatımda yok zaten benim pek ama o seviyor dolayısıyla tüketiliyor evde. Endüstriyelden mümkün mertebe uzağız kaçıyoruz zaten ama artık bu yumurta meselesi gözünle görmeden alma(!) noktasına geldi benim için.
Kendimize yakın bir mesafede serbest dolaşan tavuklarının yumurtasını paylaşan birilerini bulmaya niyet ediyorum en kısa zamanda. İstanbul anadolu yakasında böyle birilerini tanıyorsanız lütfen bizimle irtibata geçin. Hatta diğer illerde de varsa böyle birileri, duyulsunlar istiyorum, o bölgelerdeki bilmeyen herkese duyuralım el birliğiyle ve hem acıyla yaşayan tavuklar istemiyoruz mesajı verelim endüstiriye hem de o tavuklara saygı duyan insanları duyurup destekleyelim gerekse evet reklamını yapalım ki çoğalsınlar. (şurayı tıklayarak feysbuk sayfamızdan bize mesaj atarak istanbul ve diğer illerde serbest tavukları olan yumurtasını paylaşan kişileri bildirebilirsiniz)
Dip not: Eğer bir yumurtayı soğutulmuş aldıysanız, soğuk saklamaya devam edin. Isısı artmaya başladığı anda, halihazırda içinde olan bakterilerin üremesi hızla artabilir. Lütfen dikkatli olun. Bu konuda çok kapsamlı olmayan bir araştırmayla eriştiklerim bunlar. Türkçe kaynak kullanmadım, malesef güvenmiyorum türkçe kaynaklara dolayısıyla bütün kaynaklarım yabancı. Kapsamlı bilgisi olup bizi aydınlatmak isteyen olursa seve seve dinleriz elbet. Bir sonraki yazının iç açıcı olmasına niyet ediyorum, o zamana dek yediklerinize dikkat edin, ne yiyorsak oyuz!
Sevgiyle kucaklıyorum hepinizi.
Yasemin
