Bizi tüketen en zararlı 10 alışkanlık

Kendimize verdiğimiz zarar söz konusu olduğunda gerçekten çok başarılıyız. Bir arkadaşımın attığı maille bu listeye rastladım ve sizlerle paylaşmak istedim, okuyunca hak vermemek elde değil. İşte bizi hem maddi hem manevi tüketen şeylerin listesi,

Çok Fazla İlaç Kullanmak
Herhangi bir yeriniz ağrıdığında onu geçirmek için ilaç kullanılması kadar doğal bir durum olamaz. Baş ağrısı için ilaç alınır ve ağrı geçer. Başlarda çok iyi olarak gözükse de bu durumu alışkanlık haline getirip devamlı ağrı kesici, antibiyotik, antidepresan gibi ilaç kullanımı uzun vadede çok zarar verir. Uzun süreli ilaç kullanımı başta kalp hastalıkları olmak üzere pek çok rahatsızlığa sebebiyet verir bu yüzden doktorunuza danışmadan ilaç kullanmayın. “Dün yediğin hurmalar yarın karnını tırmalar.” atasözüyle de gayet net açıklanan bir durumdur.
 
 
Kredi Kartı
Şimdi alıp aybaşında ödenecekti, zaten acil bir ihtiyaç durumunda kullanılacaktı, değil mi? 3 kuruş buraya 5 kuruş şuraya derken kendinizi hesap özetine bakarken bulmanız, finansal konulardaki gerçekçilikten uzak olmanızla ilgisi olsa da o sempatik plastik kartla istediğinizi (hem de daha sonra ödeme imkanıyla) alabilme alışkanlığı edinmiş olmanızın da payı yok değildir. Bu alışkanlığın iyi yönü, gereğinden fazla para harcamaya başladığınızı fark edip hemen bırakabilmenizdir, daha kötü yanı ise, kartınızı kullanmayı bıraksanız bile borcunuzu sıfırlayana kadar onun sizi kullanmayı bırakmamasıdır. “Ayağını yorganına göre uzat.” atasözü, bu duruma düşmek istemeyenler için adeta bir ders gibidir.
 
 
Stres
İşler iyi gitmez, başa kötü bir şey gelir, her şey ters gider, sevgilin yüz vermez, fatura çok gelir, takım gol atamaz, geç kalınmıştır gibi gibi bir sürü neden stres yaratabilir. O sorun neyse çözülür veya çözüm yolu belli olunca stres geçer. Bazı insanlar ise stresi alışkanlık haline getirmiş, yetmemiş daha da stres yapıp bağımlı olmuşlardır. Evinde damacanadaki su daha yarılanmaya başladığında sıkıntı basmaya başlar, her pazartesi halı saha maçı vardır cumadan başlar stres yapmaya, eve temizlikçi gelecek diye stres yapıp evini temizlikçiden daha temiz yapıp temizlikçiyle sade Türk Kahvesi içer ki kafein heyecanlandırır ve akşam yemeğinin stresini yaşamaya başlar. Doğal olarak ve olmayarak stres yapıyorsanız ve çevrenizden çok stresli olduğunuz konusunda sıklıkla uyarılıyorsanız bir an önce sakinleşmenizde fayda var. Stres, depresyona, yüksek tansiyona, diyabete, uykusuzluğa ve bunun gibi birçok rahatsızlığa davetiye çıkarır. Stresle başa çıkmak için yardım alabilir, tatile çıkabilirsiniz. Spor yapmak ve arkadaşlarınızla, ailenizle vakit geçirmek de stresten kurtulmanıza yardımcı olacaktır. Atasözü yerine Nesrin Sipahi’nin söylediği Sensiz de Yaşanırmış şarkısındaki şu dörtlük stressizliğin nasıl olabileceğine dair güzel bir örnek oluşturuyor:
Ben böyle her gün her gece
Yaşıyorum gönlümce
Bu hayat ne tatlı ne hoş
Çılgınca sevişince
 
 
Kafein Bağımlılığı
Her şey sabah kalktığında ya da ofise gelip günün ilk kahvesinin veya çayının keyfini çıkarmakla başlar. Ayıltır, uyandırır, kendine getirir ve enerji verir. Bir süre sonra çay ve kahve günde 2 taneye ve derken bütün gün çay, kahve ve çeşitli kafeinli içecekler aranır olmuş. Her şeyin fazlası zarar olduğundan, kafeinin fazlası da uykusuzluğa, ülsere, enerji fazlalığına, vücutta susuzluğa ve en çok da baş ağrısına yol açar. “Bir kahvenin 40 yıl hatırı vardır.” atasözünde de belirtildiği gibi kırk yılda bir içmeniz yararınızadır.
 
 
Devamlı Diyet Yapmak
Bir dönem geldi, keyfince yedin, içtin, tembellik yaptın, uyudun. Doğal olarak o sırada kilolar alındı. Yaz mevsimi de gelirken, diyete başlarsın fazla kilonu verirsin diyet biter. Sonra da yediğin içtiğine dikkat edersen hiç sorun olmaz. Yalnız, buna alışıp yemeden içmeden kesilmek olmaz. Sıfır beden olmak, çok zayıf olmak bir noktadan sonra alışkanlıktan çıkar hastalığa girer. Vücut bu duruma alıştığında ise artık kilo almak da çok zorlaşır. Kendinize yapabileceğiniz en büyük iyilik az yemek yerine sağlıklı yemek olacaktır. Atasözlerimizden, “Can boğazdan gelir.” yeterince açıklayıcı olmuş.
 


Bütün Gün Koltukta Oturmak

Hareketsizlik, vücudunuza yapacağınız en kötü şeylerden biridir. Bütün gün koltukta oturup televizyon izlemek, bilgisayar başında olmak hareketsizliği arttırır. Yapılan araştırmalarda ne kadar çok hareketsiz kalınırsa, diyabet, obezite ve kalp rahatsızlıkları riskleri o kadar çok olmaktadır. Gün içinde kısa da olsa yürünmesi gerekir. Sevdiğiniz bir sporu yaparak hem daha sağlıklı olursunuz hem de koltuk üzerinde yalnızlaşmakta kurtulursunuz. “İşleyen demir ışıldar.” atasözünü oturmayı sevenler vücutlarına dövme olarak yaptırabilirler.
 
 
Aşırı Meşrubat Tüketmek
Asitli içecekler, gazlı içecekler hatta bazı meyve suları bile içerdikleri şeker miktarları yüzünden çok zararlıdır. Üstelik, içerdikleri katkı maddelerinin de kanserojen olduğu biliniyor. İçlerinden bazıları en iyi tuvalet temizleyici olarak anılıyor. Sırf bu bile ne kadar zararlı olduğunu anlatmaya yeterli. Bir de su bile içmeyip bütün susamışlığını bu içeceklerle bastıranların başta mide kanaması olmak üzere çeşitli rahatsızlıklara hazır olmaları gerekiyor. Günümüz şartlarını düşünecek olursak, “Azı karar, çoğu zarar.” yerinde bir atasözü olacaktır.
 
 
Kahvaltıyı Atlamak
“Kahvaltı günün en önemli öğünüdür.” bilgisini vermeden bu bölüm yazılamazdı. Önemine gelince, kahvaltıyı atlamak metabolizmanın yavaşlamasına sebep olur ve vücut dengesini sağlamak için iki kat daha fazla kalori depolamaya başlar. Bu durum zayıflamanıza çok da yardımcı olmaz. Ayrıca, sistemi çalıştırmaya başlamadığınız için bütün günü bitkin geçirmeniz yüksek bir olasılık. Aradaki farkı öğle yemeğiyle kapatmayı düşünüyorsanız hiç denemeyin çünkü daha çok kilo almanıza neden olur. Cemal Süreya’nın Kahvaltı şiiri, kahvaltının değerini yeterince belirtiyor;
“Yemek yemek üstüne ne düşünürsünüz bilmem
Ama kahvaltının mutlulukla bir ilgisi olmalı.”
 
 
Az Uyumak
Uyku sürelerinin yeterliliği kişiden kişiye değişkenlik gösterir. Kimi 5 saat uyurken kimi 10 saat uyur ama ortalaması ve genel olarak tavsiye edileni 7-8 saattir. Eğer kendi bünyenize göre az uyuyorsanız bu kötü bir alışkanlık. Bütün gün yorgunluk artarak bedeni sararken beyin de yeteri kadar dinlemediği için kendini durdurma noktasına geliyor. E beden yorgun, beyin isyanda olunca kilo alımı ve kalp rahatsızlıkları gibi zararlara adeta Facebook’tan etkinlik davetiyesi gönderiliyor. Kısacası 5 saatten az 8 saatten fazla uyumamaya özen gösterin ki vücut ansızın şalteri kapatmasın.
 
 
Sigara
Söylenecek pek fazla söz yok. Çeşit çeşit kanser türleri, türlü rahatsızlıklar, nefes kesilmesi, kötü kokmaya neden olması gibi nice zararları vardır. Üstelik içenin kendisi dışında, çevresine de zarar vermesi sigarayı en zararlı alışkanlık yapmaya yetiyor. “Sigara öldürür.” sözü herkes için yeterli olacaktır.
 

Bu blogdaki popüler yayınlar

Isırgan Otuyla Doğal Yoğurt Mayası Nasıl Yapılır?

Aa! Ekşi yoğurttan peynir yaptım, ekmek mayaladım :)

Rıza'nın İmalatı (Manufacturing Consent)