Sürdürülebilir Evlilik Deneyi 6 aylık oldu, işte sonuçlar

"Mutluluğun sırrı özgürlüktür ve özgürlüğün sırrı cesaret"

Hayatımızın zaten büyük kısmını kaplamış olan sevgiyi kılavuz edinme ve özgürlük çabamız ve bir noktada evlilikle de hayatlarımızı birleştirmeye karar vermemizle başlıyor bu hikaye.

Evlilik bir imza karşılığı elde edilen bir sözleşme hali bir kanun karşısında sevişmenizin suç sayılmamasını sağlayan basit bir şey değil bizim için. Bir evi, o evde geçirdiğimiz zamanı, o zamanda paylaştığımız iyi kötü hepsi çok değerli anıları ve onlara, birbirimize, yuva dediğimiz yere olan sevgimizi anlatan kelime "evlilik". Dolayısıyla çağın en büyülü kelimesinin, sürdürülebilirliğin evlerden ıraklığı düşünülemez dedik ve sıvadık kolları, deneyelim istedik.

Evim dediğiniz heryerde, herkesle uygulayabileceğiniz basit ama uygulayanı kahraman yapabilecek, günü kurtarmaya yardımcı deneyler yapıyoruz biz. 6 ay oldu isim koyalı fakat elbet daha da öncesine dayanıyor bunun alt yapısı. Biz şimdi sadece son 6 aya bir bakacak değerlendireceğiz kısaca.

Ev yaşantımızı "evliliğimizi" sürdürülebilir kılma çabamızın somut hali, Sürdürülebilir Evlilik Deneyinin ilk 6 ay sonuçları şöyle;

* Evimizde satın alınan et miktarı %90 oranında ciddi bir azalma gösterdi. (ki detayları burada yazdık) Et endüstrisine %90 daha az katkı sağlamak demek süperman'in dünyaya yapabileceğinden daha fazlasnı başarmış olmak aslında :) Karbon salınımı, katledilen araziler, kirlenen sular, huncarca işlenen hayvan cinayetleri düşünülünce her eksik tabak mucizeler yaratabilir. Başardık!

* Kocamın hayatında sebzeler özellikle yeşil sebzeler neredeyse hiç yoktu. Şuan vardığımız noktada ortalama %60 oranında daha fazla yeşil sebze tüketiyoruz biz, özellikle çiğ tüketimimiz oldukça arttı. Başardık!

* Mantara neredeyse düşman olan kocam mantar üretimine bile başladı, sanırım ilk mahsulümüzü önümüzdeki ay alacağız :) Mantar ana tüketim grubumuza girmeyi başardı, özellikle istridye mantarı et tüketimimizin düşmesine ciddi yardım ederken (ki burada detay mevcut) üstelik çiftçi ve küçük üreticiye de fayda sağlamış olduk tüketerek.

* Poşet çaylara savaş açtığımızı burada anlatmıştık size, ve poşet çayları ve siyah çayı artık tanımıyoruz :) Daha ziyade toplanmış doğal otları tercih ediyoruz sıcak içecek olarak. Hatta mümkün zamanlarda çıkıp kendimiz çay için ot topluyoruz mevsiminde.

* Ailemizin şifacısından size burada bahsetmiştim, Kombucha Mantarı :) Ve sayesinde aylardır soğuk içecek almıyoruz. Ben zaten yıllardır kola tüketmiyordum fakat ays tii gibi bir zararlı alışkanlığım vardı, artık yok! Kurtulmayı Başardık!

* Ekmeğimizi kendimiz yaptık kış boyu ve yoğurdumuzu.

* Cips tüketimimiz sıfır neredeyse. Film izlerken yeşil sebze tüketiyoruz, limonlu oohh mis :) En kötü ihtimal mısır falan patlatıyoruz ama eve cips girmiyor epeydir.

* Hiç özel bir çabamız olmamıştı ancak yeni farkettik ki beslenme alışkanlıklarımız değişince fast food kendiliğinden çıkmış hayatımızdan. Evet biz 6 aydır HİÇ hamburger pizza falan fast food tüketmemişiz. Harika!

* Minik balkonumuz çok sevdiğimiz bir bahçeye dönüştü, 15 çeşitten fazla yeşilliğimiz oldu, usul usul büyüyorlar :) Artık yeşil soğan almıyoruz hiç mesela :)

* Kendimizin çekirdekten ürettiğimiz toprağa atıp unuttuğumuz anda bize merhaba diyen 5 ağaç fidanımız var şimdi kocaman oldular :)

* Market yerine pazarı ve küçük esnafı tercih ediyoruz. Bütçemize etkisi zaten müthiş ancak toplumsal algıda farkındalık yarattığı ve daha insan ilişkilerine dayalı daha sosyal olduğu da gerçek.

* Kurumsal kimliktense huzuru ve vicdanı rahat yaşamayı tercih etmenin önemini kavradık biz bu süreçte. Mutlu birey, mutlu ev.

* Dünyaya saygılı, sevgiyi kılavuz edinmiş kişilerle dostluk kurmanın lezzetini yeniden hatırladık. Lüks mekanlarda resmi ve soğuk gülen iş yemeklerindense, boş bir dükkanda belki, dostlarla kucaklaşmanın, hiç tanımadığının birinin evine davet edilip ev seninmiş gibi hissetmenin değerini kavradık. Şanslıyız, güzel insanlara rastladık, çemberlerle devinip dualarla dileklerle dönüştük, şükrediyoruz bizim gibilerin varlığına!

* Evrenin, enerjinin, dünyanın her daim kendini dengelemek için çabaladığını ve bunu hep başardığını gördük. Yürekten kabul ettik. Dengeyi minimum bozarak ve ona maksimum katkı sağlayarak, az tüketip daha fazla üreterek yaşamaya niyet ettik biz bu 6 ayda.

En önemlisi kimsenin parasının gücünün almaya yetemeyeceği şeylerimizin daha da farkına vardık biz bu süre zarfında. Evimizle, yuvamızla, çocuklarımızla, dostlarımızla, balkon bahçemizle, çimlenen her tohumla, dalda açan her yaprakla, açıp solup yeniden açan her çiçekle, kapısı bize açık her evle, yüreğinde yerimiz olan her yarenle ne kadar zengin, ne kadar varlıklıyız biz biraz daha anladık. Ne çok hediye getirmiş ve getirmeye devam ediyor hayat bize.

Tanıdığımız, tanımadığımız, kucaklaştığımız, henüz sarılamadığımız, güldüğümüz, ağladığımız, dünyayı paylaştığımız, dengenin parçası her ruh, her yürek, her yaprak, her dal, her damla her şey, hepinizi seviyor, olduğunuz gibi kabul ediyor ve önümüzdeki 6 ay daha çoğunuzla kucaklaşmayı diliyoruz biz.

Afiyetle dinleyin lütfen, bu minik şarkıda benden size armağan <3
İyi ki varsınız.

Bu blogdaki popüler yayınlar

Isırgan Otuyla Doğal Yoğurt Mayası Nasıl Yapılır?

Aa! Ekşi yoğurttan peynir yaptım, ekmek mayaladım :)

Rıza'nın İmalatı (Manufacturing Consent)